RANT'INA KURBAN

                                  RANT'INA KURBAN!..

     Kendimi bildim bileli başta koçlar ve koyunlar olmak üzere kesilip yenmesi dinen helal kabul edilen hayvanların bütün bir ülkede aynı gün kesilmesinin/kurban edilmesinin "bayram" olarak kutlanmasını anlayamamışımdır. Bu geleneğin dayandığı mitoloji: Hz. İbrahim'in Hz. İsmail'i Allaha "Kurban" olarak sunması, Allah'ın da onu kabul etmesi ve İsmailin canını bağışlayıp, yerine "Kınalı" bir Koç göndermesi ritüelidir...

     Bu ritüelin aynısı İ.Ö.(İsa'dan Önce) 413 yılında Antik Yunanlı olduğu söylenen Euripides adlı Tiyatro Oyun yazarının yazdığı; "İphigenia Tauriste" adlı oyunda anlatılmaktadır. Meraklısına okumasını tavsiye ederim. Çünkü, çok uzun bir öykü burada özet olarak bile anlatılamaz...

     Küçük kasaba toplumlarında bu ritüelin(geleneğin...) devam etmesinin toplumsal bir yararı da olabilir ( fakirlerin yılda bir defa da olsa et yiyebilmeleri veya oruç ayında tutulan orucun hem nefsi terbiye, hem de aç insanlarla empati yapmak amacı gibi...) günümüzün mega kentlerinde bu geleneğin sürdürülmesi; hem büyük sorunlara, hem de büyük rantlara, dolayısıyla rant kavgalarına ve toplumsal çürümenin iyice yaygınlaşmasına kaynaklık etmektedir.

     İsterseniz bu durumu yabancı bir ülkeden örnek vererek açıklayalım. Baştan söyleyelim. Sakın ola ki; bu örneği ülkemizle karşılaştırmayasınız. Ülkemizde asla böyle ahlaksızlar görülmez!
     Bir ülke düşünün... Onbeş milyonluk koca bir kent... O kentin büyükşehir belediyesi ve ilçe belediyesi meclis üyeleri, başkanları ve de başkan yardımcılarını da unutmamak lazım tabii. E, doğaldır ki kaymakamları ve anlı şanlı valilerini de unutmamalı...
    İşte, böyle bir yerde kurban bayramı öncesi olabilecek olan olasılıklar(?!): Öncelikle bir başkan yardımcısı bu işlere bakmakla görevlendirilir. Bu yardımcı, ilgili rantı paylaşmaya teşne rantiyeci vatandaşlardan gönül rızasıyla "Allah Kabul Etsin!" kısaca AKE bağışları alarak"Kurban satış ve kesim yerleri" listesi oluşturur, kaymakamlığa gönderir. Kaymakamlık bu yerleri yine AKE bağışlarıyla onaylar. Onaylanan bu yerlerde rantiyeci vatandaşlar pankartlarını asarak il dışından gelen hayvan üreticilerinden milyonları(eski deyimle trilyonları) toplamaya başlar... Derken araya büyükşehir belediyesi girer.

    Büyükşehir belediyesine aylar önce başvuran çok çok yüksek tepelerde hatırlı ağabeyleri olan birileri daha önce araştırdıkları ilçenin rantı en yüksek yerlerini tespit etmişler ve oraya iki milyon(eski parayla iki trilyon) lira harcama yaptırarak büyükşehir belediyesine, dev bir "kurban satış ve kesim yeri" hazırlatmışlardır... Bu hazırlatılan yerin rantı yüksek olsun diye de, oranın yakınında beş yıldır kurulan kurban pazarlarının "iptal edilmesi" gerekmektedir tabii ki!.. Devreye valilik girer bu sefer ve acele toplanan komisyon marifetiyle eski yerler iptal edilip, yeni yere yönlendirme sağlanır...

     İşte, kıyamet de o zaman kopar. İlgili yerler için ilçe belediye başkan yardımcısına AKE bağışlarını yapmış olan rantiyeciler verdikleri AKE'leri geri isteyerek, zararlarının giderilmesini isterler... Başkan yardımcısı sırra kadem basar. Bu öykü de burada biter...

     Gerisi ve deri rantiyesi kurbandan sonra inşallah!..

07.10.2013                  İstanbul                          Nihat MÜRŞİTPINAR


Yorumlar - Yorum Yaz