DERS-HANE Mİ? TERS-HANE Mİ?

DERS-HANE Mİ? TERS-HANE Mİ?
     Yine birbirimize girdik. Yine ortalıkta tehditler ve şantaj kasetleri dolaşmaya başladı. Mesele ne? Görüntüde dershanelerin kapatılması kararı. Altında yatan neden ise; iktidar paylaşımı, dolayısıyla rant...
     On yıldır bıkmadık mı en doğru konuyu bile böylesine içinden çıkılmaz duruma sokan, çapsız, dünya tarihinin ana rahmine düştükleri an başladığını zanneden insanları tekrar tekrar yönetici olarak seçmekten?..
     Oysa, gelişmiş hiç bir toplumunun eğitim sisteminde öğrencilerin önce devlet okulunda normal eğitim alıp, daha sonra da, hatta hafta sonları da adına "dershane" denen aptalca bir sistemin cenderesine sokulup, yarış atı gibi sürekli koşturulduğu bir olgu yok! Böyle bir şeye eğitim de denmez zaten.
      Böylesine haklı bir konu böyle mi çözülür? Asla!.. Yasaklarla, kapatmalarla hiç bir toplum ileriye gitmez. İşin ilginci: geriye de gitmez! Olduğu yerde dolap beygiri gibi döner durur, başı döner ve sonuçta gerçeğin duvarına çarparak kafasını yarar.
         Ortaokul'dan beri hepimize haftada 3 veya 6 saat olmak üzere, dört yıl da üniversite eğitimini sayarsak tam 10 yıl boyunca yabancı dil eğitimi verildi. Bu hesaba göre toplumun en az yüzde ellisinin bir yabancı dili biliyor olması gerekmez mi? Sonuç?..
           Devlet okullarında yeterli eğitim verilse insanlar bir de dershaneye para verirler mi?
        Meslek lisesini bitiren gençlerimizden kaç tanesi mesleğiyle ilgili bir iş yeri açıyor veya o meslek dalıyla ilgili bir işte çalışıyor?
          Üniversite bitiren gençlerimizden kaç tanesi eğitim aldığı mesleğinde kendini yeterli hissediyor?
       Üniversite bitiren gençlerimizden kaç tanesi eğitim aldığı meslek dalında bir işte çalışıyor?
         "...Peygamber efendimizin hayatını okullarda ders olarak koyduk kötü mü yaptık?.." diye soruyor muhterem.
      Bir Allahın kulu (?!) da çıkıp: "kötü yaptınız!" diyemiyor. "Okullarda ders olarak konmadan önce hiç kimse Peygamber efendimizin hayatını bilmiyor muydu muhterem?."
         " Sen nerede öğrendin dinini muhterem?.." diye soramıyor kimse.
        Atalarımız/Ecdadımız ne demiş? ;"İktidar bozar! Mutlak iktidar, mutlak bozar!.."
        Velhasılı kelam; Allah, hiç kimseyi mutlak iktidar vererek sınamasın! Amin!

Not: Toplumun yüzde ellisinin yabancı dil bildiğini yalnız, kalan yüzde ellinin önceki yüzde ellinin bildiği yabancı dile yabancı olduğunu söylediğinizi duyar gibiyim... :)
 

                              Nihat Mürşitpınar