SULTAN 2. MEHMET İSTANBUL’U NEDEN ALDI?

SULTAN 2. MEHMET İSTANBUL’U NEDEN ALDI?

          Bu soruyu sorduğunuz  tüm tarihçiler ilgisiz, doyurucu olmayan yanıtlar verecektir size. O tarihlerde  adına “Bizans” denilen Doğu Roma İmparatorluğu, tarihi yarımadaya hapsolmuş durumdaydı. Kalan bütün topraklar, Edirne’nin de ötesine geçilerek Osmanlılar tarafından kontrol ediliyordu.  Öyleyse, ne gerek vardı İstanbul’u alıp Hıristiyan dünyasının tepkisini çekmeye?

          Osmanlı devletinin kimi yöneticileri de böyle düşünüyorlardı denir tarih kitaplarında. Gerçekten de sembolik bir işleve sahip olmak dışında hiçbir işlevi kalmamıştı Doğu Roma imparatorunun.

          Öyleyse, Sultan Mehmet bu sembolü yıkıp Avrupa’ya moral bir çöküntü yaratmak için mi İstanbul’u zaptetmek istemiş ve Fethetmişti sonunda?

          “Devlet” olgusunun nedenini, “Anadolu”nun ne anlama geldiğini ve her şeyden önemlisi “Tarih”i bilmeyenler, okumayanlar, değerlendiremeyenler için bu böyledir.

          Osmanlı: İstanbul’u aldıktan sonra tam anlamıyla bir “devlet” ve imparatorluk haline gelmiştir. İşte, Sultan Mehmet; böyle bir tarih bilincine sahipti. Tıpkı; İstanbul’un fethinden 424 yıl sonra doğacak olan Mustafa Kemal gibi!

          Sultan Fatih Mehmet ile Mustafa Kemal’in ortak düşünce yapısı neydi?

          Sultan Mehmet’in İstanbul’u aldıktan sonra şöyle dediği rivayet edilir: “Hektor’un intikamını aldım!”  1922 yılında ise; Mustafa Kemal’in, Yunan ordularını İzmir’de Anadolu topraklarından çıkardıktan sonra yanındaki subaya: “Hektor’ un öcünü aldım!” dediği rivayet edilir.

          Öyleyse, nedir bu sözlerin hikmeti? Kimdir Hektor?

          Hektor: Truva (Durba) krallarından Piriamos ve eşi Hekuba'nın en büyük oğlu, Paris'in ağabeyi, Dardanus'un torunuydu ve Truva prensi.  Truva Savaşı'nda  Yunanlı, yarı tanrı Akhilleus (Aşil) tarafından öldürüldü.

          Hektor; bir ölümlüydü. Aşil ise; bir yarı tanrı. Hektor: Anadoluluydu ve yurdunu savunuyordu. Aşil: komutan “Agamemnon” ile birlikte Anadoluyu işgale gelen Yunanlı. Daha doğrusu "Akha"lıdır.

          Truva (Durba) yıkıldıktan (fethedildikten…) sonra yüzlerce yıl boyunca işgal altında kalır Anadolu. Nihayetinde bu işgale; Sultan 2. Mehmet son verir ve tarih bilmeyenler tarafından “Fatih Sultan Mehmet” olarak nitelenir.

           Oysa; “İstanbul’un Fethi” denilen olay, aslında bir fetih değildir! Anadolu’nun yabancılardan temizlenmesi, yabancıların, batılıların  işgaline son verilmesidir. Anadolu’nun en büyük ve güzel kentinin yeniden asıl sahiplerine iade edilmesidir.

          Truva (Durba) savaşından binlerce yıl sonra Anadoluyu yeniden işgale gelen batılıların  yanlarında getirdikleri gemilerden birinin adı: “Agamemnon” dur. Mondros mütarekesi işte bu gemide imzalatılır Osmanlı devleti temsilcilerine…

          Sultan 2. Mehmet: tüm bu tarihsel arka planı bilmektedir. İstanbul işgalden kurtarılmadığı sürece Anadolu’ya bizim vatanımız denilemeyeceği gibi, “devlet” olmak da; “İmparatorluk” olmak da mümkün değildir! Nitekim “Selçuklu” devlet olarak nitelense de aslında bir devlet yapılanması değildir. Devlet yapılanmasının nüvesini taşımaktadır içinde yalnızca… İstanbul alındıktan/işgalden kurtarıldıktan sonradır ki; Osmanlı: “Devlet-i Ali Osmani” olarak nitelendirilmiştir. (Yazık ki; Sultan 2. Mehmet’ten sonra devletin başına geçen 2. Bayezit böyle bir geniş vizyona sahip değildi. Devlet yönetiminden çok bir hanedanlık sistemi kurmuştur. )  

          Sultan 2. Mehmet’in İstanbul’u işgalden kurtardıktan sonra kendisini “Doğu Roma İmparatoru” olarak tanıttığı da rivayet edilir. Çünki; devlet dediğimiz yapılanma aslında yıkılmaz! Dönüştürülür… Devlet-i Ali Osmani’de 1923 yılında kimilerinin iddia ettiği gibi yıkılmamıştır.  Dönüştürülmüştür! Cumhuriyet yönetimine  evrilmiştir  yalnızca. Yoksa; Osmanlı’nın borçlarını sahiplenmememiz gerekirdi.

          Ol nedenle İstanbul önemlidir! Ol nedenle: “İstanbul’u alan Türkiye’yi alır.” Mottosu emperyalizmin de gündemindedir. 

          Bilmemiz gereken şey: şu anda İstanbul kimin elindedir?

          Anadoluluların mı?

          Yoksa; Akalıların mı?

          Anadolu halkının binlerce yıl öncesinden süzülüp gelen genetik tarih bilinci İstanbul’u Akalıların işgalinden kurtaracaktır!

          Gün, o gündür!

20 HAZİRAN 2019 İSTANBUL                   Nihat MÜRŞİTPINAR

 


Yorumlar - Yorum Yaz